Kaybeden Eşyayı Bulan Akıllı Gözlük
Japon bilim adamları kaybedilen eşyayı bulmayı sorun olmaktan çıkartan akıllı bir gözlük üretti.

Gördüğü nesneyi tanıyan ve bilgisayar sistemiyle bu bilgiyi kullanıcısına aktaran akıllı gözlükle aranılan eşyayı bulmak için gözlüğü takıp etrafa bakmak yeterli olacak.
Sık sık eşyasını kaybedenler için bir kurtarıcı görevi gören gözlük, bulunduğu mekandaki tüm nesneleri algılayabiliyor.
Tokyo Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nden Prof. Tatsuya Harada, icadın sıradışı bir işlem yeteneğine sahip olduğunu vurguluyor.
Gözlük hafızasına kayıtlı olmasa bile bir nesneyi karşılaştırma yöntemiyle tanımlayabiliyor.
Sistemin duyarlılığı renklere bağlantılı ve bu nedenle değişen doğal ışık nesnelerin tanınabilirliğini olumlu ya da olumsuz anlamda etkileyebiliyor.
İcat üstündeki çalışmalar sürüyor. Şimdiki hedef akıllı gözlüğü doğrutan internetle bağdaştırmak.
Yaş ve Cinsiyet Tespit Eden Kamera Geliştirildi
Japonya, teknolojide sınır tanımıyor. Tokyo’daki güvenlik fuarında sergilenen bir kamera, kişinin cinsiyetini, yaşını ve yüzünü tanıyabiliyor.

Kamera kişinin yaşını ve cinsiyetini, kemik yapısına, göz ve ağız arasındaki aralığa ve göz çevresindeki kırışıklık ve torbalara bakarak tespit ediyor.
Omron firmasının geliştirdiği kamera (OKAO Vision Face Recognition Sensor), henüz yaş dilimleri temelinde çalışıyor. Sözgelimi, 17 yaşındaysanız, sizi 10-19 yaş diliminde gösteriyor.
Cihaz, şimdilik sadece Japon, Çin ve Güney Korelilerin yüzlerini tanıyor. Tek dezavantajı bu değil... Yaşını söylemekten hoşlanmayan kadınların da kameraya pek sıcak bakmayacağı düşünülüyor.
Beyni Okuyan Makine Geliştirildi
Bilim adamları, beyin faaliyetlerini tarayarak insanların zihnindeki imgeleri okuyabilecek bir bilgisayar tekniği geliştirdi.
Bu büyük buluş, ABD’li bilimadamlarının, hastanelerde teşhis sürecinde sıkça kullanılan MRI yani manyetik çözünürlük görüntüleme tekniğiyle, bir dizi siyah beyaz fotoğraf gösterdikleri deneklerin beyinlerini incelemeleri sonucunda geldi.
Uzmanlar, daha sonra bir bilgisayar yoluyla yaptıkları her 10 tahminden 9’unda, deneğin ne tür bir imgeye odaklandığını tespit etmeyi başardılar.
Araştırma, gelecekte insanların hayalleri ya da anılarını görüntüleme teknolojisinin geliştirilmesi ihtimalini doğurdu.
Balıklar Uzaya Çıktı
Alman araştırmacılar, hareket hastalığı denilen araç tutmasıyla ilgili bir çalışma kapsamında onlarca küçük balığı kısa süreliğine uzaya gönderdiler.
Projenin başında bulunan Prof. Reinhard Hilbig, akvaryum içindeki 72 küçük balığın bulunduğu roketin, İsveç’in kuzeyindeki bir rampadan fırlatıldığını söyledi.

Hilbig, Cichlid cinsi balıkların, 10 dakikalık uzay uçuşları sırasında, ağırlıksız ortamda nasıl yüzdüklerinin filme alındığını, kimilerinin araç tutması nedeniyle dairesel yüzdüğünü, uzmanların şimdi balıkların bu yüzme görüntülerini inceleyeceklerini bildirdi.
Hilbig, insanlarla balıkların aynı mekanizmaya sahip olduklarını ve bu araştırmanın neden kimi kişileri araç tutarken, diğerlerini tutmadığını anlamaya yardımcı olmasını umut ettiklerini kaydetti.
Balıkların roketle yaptıkları 10 dakikalık uzay yolculuğunun iyi geçtiği, güven içinde yere indikleri ve durumlarının da iyi olduğu belirtildi. Hilberg, balıkların bu olağanüstü deneyimleri için şunları söyledi:
“Çok mutlular, sanırım bir uçuş daha istiyorlar.”